Connect with us

Güzellik & Bakım

Yağlı saça neden olabilecek 7 şey

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Bazı insanların yağlı saçlarına vücudun çok fazla yağ üretmesi neden olsa da, genellikle sebep bu değildir.

Maalesef bazı insanların yağ bezleri diğerlerinden daha fazla yağ üretmektedir.

Ancak vücudunuzdaki her gözenek, sebum veya yağ üreterek uygun hidrasyon seviyelerini korumaktan sorumlu olan ve daha çok yağ bezleri olarak bilinen yağ bezlerine sahiptir.

Peki, yağlı saçlarınızın sebepleri neler olabilir? İşte nedenleri:

1. Onunla oynamak

Stresten, sinirden veya sadece can sıkıntısından günde kaç kez saçlarınızla oynadığınızı hiç saymaya çalıştınız mı?

Bu elleri uzak tutmaya çalışın, çünkü saçınıza her dokunduğunuzda parmak uçlarınızdan kir ve yağ bulaşır ve bu da yağ birikmesine neden olabilir.

2. Çok fazla fırçalamak

Saçınızı günde birkaç kez kafa derisinden uca fırçalamak, pürüzsüz ve parlak hale getirmenin mükemmel bir yolu gibi görünebilir, ancak aslında tam tersini yapabilir.

Aşırı fırçalama, saç derisi yağlarını saçlarınızın her yerine yayabilir ve yağlılığa neden olabilir – bu nedenle günde fırçalama miktarını sınırlamaya çalışın. Bunun yerine, yenilemek istiyorsanız basitçe açın veya uçlarını tarayın.

3. Kirli bir saç fırçası kullanmak

Bu sık sık düşündüğümüz bir şey değil, ama saç fırçanız aslında onu koyduğunuz her yerden – odanızdan, banyonuzdan, çantanızdan – bol miktarda toz, bakteri, yağ kalıntısı ve kir alıyor.

Fırçanızı düzenli olarak temizlemez ve değiştirmezseniz, bu kötü, yağlı kokteyl saçınıza ve saç derinize bulaşabilir.

4. Aşırı yıkama

Saçlarımız yağlıysa fazla yağdan kurtulmak için daha sık yıkamamız gerekir değil mi? Tam olarak değil.

Şampuan saçınızı doğal yağlarından arındırır ve buna karşılık saç deriniz kaybettiğini yerine koymak için daha fazlasını üretir. Başka bir deyişle, aslında saçınızı daha yağlı hale getiriyor olabilirsiniz.

Bu döngüyü durdurmak için, saçınızı her gün yıkamayı kademeli olarak kesmeye çalışın.

5. Yanlış ürünleri uygulamak

Herkesin saçı farklıdır ve en iyi şekilde görünmek ve hissetmek için kendi içerik dengesine ihtiyaç duyar. Bu nedenle kullandığınız ürünlerin saçınızın ihtiyacını karşıladığından emin olun. Şampuanınızdaki bileşenlerin yanlış karışımı tahrişe, ürün birikmesine ve hatta fazla yağın birikmesine neden olabilir.

Saçınız tarafından hızla emilen hafif ürünler ve kalan kalıntıları nazikçe temizlemek için haftada bir saf arındırıcı şampuan kullanın.

6. Isı ile şekillendirme

Isı bazlı şekillendirme aletlerinin kullanılması saçınızı kurutabilir ve saç derinizin tepki olarak daha fazla yağ üretmesine neden olabilir.

Saçınızı çok sık yıkadığınızda olduğu gibi, saç deriniz de kendini kuruluktan korumak için doğal olarak daha fazla sebum üretir. Bu nedenle, düzleştirici veya maşalardan uzaklaşmaya çalışın ve doğal görünümünüzü daha sık kucaklayın.

7. Regl olmak

Ne yazık ki, ruh halimizi, iştahımızı, şişkinliğimizi ve nöbetlerimizi hedeflemenin yanı sıra, aylık hormonal dalgalanmalarımız da aşırı yağ üretimine neden olabilir.

Burada yapabileceğimiz pek bir şey olmasa da, normal şampuan ve saç kreminizden ayın o döneminde salisilik asitli ürünlere geçmeyi deneyin, çünkü fazla yağların giderilmesine yardımcı olur.

DAHA UZUN, DAHA PARLAK SAÇLAR İÇİN 5 KOLAY ADIM

E vitamininin saçlarınızın daha hızlı uzamasını sağladığı kanıtlanmıştır. Bir kapsülü kırın ve kendinize folikül seven bir DIY masajı yapın.

Araştırmalar, E vitamini takviyesi alan kişilerin, almayanlara göre daha hızlı büyüyen saçlara sahip olduğunu göstermiştir. E vitaminini doğrudan kafa derisine uyguladığınızda, iltihabı azaltmaya ve foliküllerdeki hasarı onarmaya yardımcı olur – ve sağlıklı foliküller, ciddi derecede parlak saçlardan oluşan sağlıklı bir kafa anlamına gelir.

Adım 1:

Saçınızı nemli olana kadar hafif bir şampuan ve havluyla yıkayın. E vitamini en iyi temiz saç derisine nüfuz eder.

Adım 2:

Küçük bir tabağa 10p büyüklüğünde yağ dökün. Kuru saçlar için hindistan cevizi, normal saçlar için üzüm çekirdeği ve yağlı saçlar için susam deneyin.

Adım 3:

İki E vitamini kapsülünü bir iğne ile delin ve içindekileri yağın içine sıkın (yağlar vitaminin daha kolay yayılmasına yardımcı olur).

Adım 4:

Saçınızı dört bölüme ayırın: önden arkaya ve kulaktan kulağa. Her bölümü bükün ve başınıza klipsleyin. Saçınızın bir bölümünü serbest bırakın.

Adım 5:

Parmaklarınızı E vitamini yağına batırın ve yağı saç derinize masaj yapın. Yağı köklerden uçlara kadar çalıştırın. Kalan bölümlerle tekrarlayın. 15 dakika bekletin ve ardından şampuanlayın ve normal şekilde bakım yapın. Kuruduktan sonra parlak saçlara merhaba deyin.

Güzellik & Bakım

Saç boyalarındaki büyük tehlike: İç organlara kadar yayılıyor

Saçın rengini değiştirmek ya da beyaz saç tellerini kapatmak için uygulanan saç boyaları sağlığınız için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Saç boyalarının içerisinde kimyasal bileşenler bulunur. Özellikle de bazı saç boyaları yüksek oradan oksitleyiciler içerir. Bu oksitleyiciler hızlıca saç derisinden emilerek vücudunuza yayılabilir ve bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Hatta ölüme kadar götürebilir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Saç boyası, saç rengini değiştirmek veya mevcut rengini tazelemek amacıyla kullanılan kimyasal veya doğal bir üründür.

Genellikle saçın üzerine sürülerek uygulanır ve kimyasal bileşenler yardımıyla saç telindeki pigmentleri etkiler, böylece istenilen renk elde edilir. Saç boyaları çeşitli renk seçenekleri sunar ve kalıcı, yarı kalıcı veya geçici olabilir.

OKUMAYA DEVAM ET

Beslenme & Diyet

Göbek yağlarını eritmek için 1 bardak yetiyor!

Göbek yağını eritmek yaygın bir sağlık hedefidir, ancak genellikle diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerinin bir kombinasyonunu gerektirir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Elma, kivi ve ıspanağın ferahlatıcı bir karışımı kilo verme yolculuğunuzda güçlü bir müttefik olabilir. Elmalar, özellikle göbek çevresindeki iç yağları azaltmaya yardımcı olan pektin olmak üzere diyet lifi açısından zengindir.

OKUMAYA DEVAM ET

Güzellik & Bakım

Diş Eti Kanaması Kalıcı Bir Sorun Değil

Diş etinde kanama olan kişilerin daha çok sıkıntıya sebep olduğunu düşünerek fırçalamayı bıraktığını ifade eden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Tam tersine kanamaların yoğunlaştığı dönemlerde fırçalamanın da arttırılması gerekir.” dedi.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Hormonal değişimlerin diş eti kanamalarını önemli ölçüde etkilediğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bazı kişilerin de genetik yatkınlığı bulunduğunu söyledi ve fırçalamanın yanında ekstra yöntemlerle desteklenerek düzenli bakım yapıldığında diş etindeki problemlerin geçici olduğuna vurgu yaptı. Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, sıklıkla karşılaşılan diş eti kanamaları hakkında bilgi verdi ve önleme yöntemlerini anlattı.Geçmeyen diş eti iltihabı yoktur!

Geçmeyen diş eti iltihabı diye bir şey olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Tam etkili olarak temizlenemeyen bir ağız ortamı vardır. O zaman diş eti problemleri devam eder.” dedi.

Genellikle hastaların ‘diş etlerim çok kanıyor, ne kadar fırçalasam da bu kanamasını geçiremiyorum’ şeklinde şikayetle geldiklerini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Maalesef kanama arttıkça daha çok sıkıntıya sebep olduğunu düşünüp fırçalamayı bırakırlar. Aslında tam tersine kanamaların yoğunlaştığı dönemlerde fırçalamanın da arttırılması gerekir.” uyarısında bulundu.

Hormonal değişimler diş eti problemlerini etkiliyor…

Diş eti kanamalarının çeşitli sebeplerle görülebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bu sebeplerin başında hormonal değişimler geldiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle kadınlarda sıkça hormonal değişimler olur. Ömürleri boyunca menstrual seclus sebebiyle hormonlar sürekli değişim içerisindedir. Bunun yanında hamilelik ve menopoz dönemlerinde de hormonlar değişir. Ergenlik dönemindeki gençlerde de aynı şekilde hormonlar değişim dönemindedir ya da stresli zamanlardan geçen erkeklerde aynı şey söz konusudur. Bu hormonal değişimler ağızdaki bakterilere verilen yanıtı değiştirir. Çünkü bağışıklık sistemini değiştirir.

Hormonal bu yanıt, genelde sıkıntıya sebep olacak bir durumla sonuçlanır ve diş etindeki iltahaplar, kanamalar artar. Bu tür zamanlarda ağız bakımını biraz daha iyileştirmek gerekir. Daha iyi fırçalama, daha etkili ve uzun süreli fırçalama gereklidir ya da diş ipi, arayüz fırçası, ağız duşu kullanımı gibi ekstra yöntemlere başvurulmalı.”

“Düzenli bakım yapılırsa diş etindeki problemler geçicidir” 

Hormonal etkinin dönemsel olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bazı insanların da diş eti problemine daha fazla yatkınlığı olduğunu belirtti. Genetik yatkınlığı olan kişilerin ağız bakımına daha fazla özen göstermesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bazı kişiler için sadece diş fırçalamak diş eti sağlığı için yeterli olurken bir başkası için yeterli olmaz. ‘Arkadaşım sadece dişlerini fırçalıyor hiçbir şeyi yok ama ben fırçaladığımda diş etlerim çok kanıyor’ şeklinde şikayetle gelen hastalarımız oluyor. Anlıyoruz ki bu kişi genetik olarak yatkın ve ağız bakımına daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.” dedi.

Diş eti iltihabı durumunda ise fırçalamanın yanında diş ipi ve ağız duşu kullanılmasını, gerekliyse arayüz fırçası kullanılmasını öneren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ekstra yöntemlere giderek ağızdaki bakterileri plak dediğimiz yapışkan yemek artıkları ve mikroorganizmalardan oluşan yapıyı tamamen ortadan kaldırmak gerekir. Düzenli bakım yapıldığı taktirde diş etindeki problemler geçecektir. Bu kalıcı bir sorun değildir, bununla yaşaması gerekmez.

Kişinin sadece üzerine biraz daha düşüp bakımını iyileştirmesi gerekir. Aynı zamanda diş eti kanamalarına neden olan, ağızda plak birikimini etkileyen çürükler, diş taşları olabilir. Bu tür sorunlar yemek artıklarının ve bakterilerin tutunmasını kolaylaştırır. Diş hekiminize giderek bunların ortadan kaldırılmasını sağlamalısınız ki rahat bir fırçalama rahat bir ağız bakımı sağlayabilesiniz. Bu şartlar sağlandığında ağızdaki kanamalar geçecektir.”

OKUMAYA DEVAM ET

Trendler