Connect with us

Hastalık

Skolyoz hakkında doğru sanılan on yanlış

Omurganın 10 dereceden fazla yana eğilmesi ile tanımlanan skolyoz önemli bir toplumsal sağlık problemi olarak karşımıza çıkıyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Eğrilik ileri boyutlara vardığında sadece estetik sorun olmakla kalmayıp akciğerlerin ve kalbin sağlıklı işlemesini engelleyerek nefes almayı ve dolaşımı zorlaştırıyor. Erken teşhis edildiğinde çok iyi bir düzelme sağlanabilmesine rağmen toplumda bazı yanlış bilgilerin bu fırsatın kaçırılmasına neden olabildiğini belirten Acıbadem Taksim Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tezer, Haziran ayı-Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, toplumda doğru sanılan yanlış bilgiler hakkında bilgiler verdi, çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Skolyoz sadece anne babadan çocuğa geçer: YANLIŞ

DOĞRUSU: Pek çok hastalıkta olduğu gibi skolyozda da genetik aktarım söz konusudur. Yani anne babadan geçen genler çocuğa aktarıldığı için eğer genetik olarak skolyoz eğilimi varsa bu çocuklarda risk artmaktadır. Birkaç nesil hiç skolyoz görülmeyen ailelerde bile skolyoz bir birkaç sonraki nesilde ortaya çıkabilir. Dolayısıyla “Bizim ailemizde hiç skolyoz hastası yok” sözü çok doğru kabul edilmemelidir. Ancak tek başına genetik faktörler de skolyozun oluşumu için tam olarak yeterli değildir. Başka birçok etken de skolyoz oluşumuna yol açabilmektedir.

Skolyoz olsa mutlaka ağrı hissedilir: YANLIŞ

DOĞRUSU: Bazı enfeksiyon durumları ve bazı tümör problemleri nedeniyle oluşan kimi skolyoz aynı zamanda ağrılı olabilir ancak skolyozların hemen tamamına yakını ağrısız bir hastalıktır. İleri derecede skolyoz olan ve fonksiyonel durumu etkilenen hastalarda ise fonksiyonel ağrı yani kas ve eklem ağrıları görülebilir ancak bunlar klinik olarak daha az öneme sahiptir. Bilinen pek çok ağrılı hastalığa kıyasla skolyoz ağrısız bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

Skolyoz sadece ameliyat ile tedavi edilebilir: YANLIŞ

DOĞRUSU: Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tezer “Skolyoz hastalığının ameliyat devresinden önce kesinlikle egzersiz ve/veya korse tedavisi ile izlenmesi ve ameliyatsız tedavi edilebilmesi söz konusudur. En önemli konu; hastalığın erken evrelerde daha küçük derecelerde yakalanabilmesidir. Bu sayede önemli sayıda hasta ameliyatsız sağlığına kavuşabilmektedir” diyor.

Kötü duruş skolyoza neden olur: YANLIŞ

DOĞRUSU: Skolyoz hem kalıtsal temelleri hem de oluş sebepleri çok daha farklı bir hastalıktır. Büyümekte olan çocukların gerek okulda gerek günlük yaşamda gerek okul dışı yaşamlarında fizyolojik olarak yanlış pozisyonlarda durmaları omurgada problemlere yol açabilmektedir. Bunların genellikle adı postural yani duruşa ait omurga bozuklukları olarak nitelendirilir. Bu omurga bozuklukları yani eğrilikleri veya kamburlukları duruş eğitimi verilerek çok nadiren korse desteğiyle ve egzersiz programlarıyla düzeltilebilmektedir. Bir çocuğun gerçek skolyoz olması durumunda kötü duruş bozuklukları hastalığın şiddetini artırabilir ama bu skolyozun sebebi olarak kabul edilmez.

Bazı sporlar skolyoza neden olur, bazıları skolyozu önler: YANLIŞ

DOĞRUSU: Özellikle yüzme ile ilgili genelde eksik ve yanlış bilinen şey; yüzme sporu yapılmakla skolyozun düzeleceği şeklindedir. Oysa bu doğru değildir hatta bazı durumlarda yüzme düzeltmenin aksine skolyozda artmalara sebep olabilmektedir. O nedenle skolyoz olan çocuklarda hangi sportif faaliyetin ne düzeyde ne şiddette uygulanacağı hekimler tarafından yönlendirilmelidir. Doğru yapılan sportif bir faaliyetin eğer çocukta altta yatan bir skolyoz yoksa skolyoza sebep olacağı endişesi ise yersizdir. Her sporun kendine ait özellikleri dikkate alınarak çocukların sportif olmaları sağlanmalıdır.

Skolyoz ameliyatı olan hastalar bir daha spor yapamazlar: YANLIŞ

DOĞRUSU: Prof. Dr. Mehmet Tezer “Skolyoz ameliyatı olanların bir daha spor yapamayacakları düşüncesi temelde doğru değildir. Klasik ve yeni geliştirilen cerrahi yöntemlerle ameliyat edilen hastalar hekimlerinin ve fizyoterapistlerinin uygun göreceği sporları uygun dozda ve şiddette yapabilmektedirler. Skolyoz ameliyatı bireyin spor yapma özgürlüğünü değiştirebilmekte fakat kısıtlamamaktadır” diyor.

Skolyozda cerrahi tedavi 18-20 yaşına kadar yapılamaz: YANLIŞ

DOĞRUSU: Skolyoz ameliyatı ihtiyaç olduğu taktirde yapılabilmektedir. Doğuştan olan skolyozlarda genellikle 5 yaşın altında bile ameliyatlar gerçekleştirilmektedir. Ancak skolyozun derece ve denge hesaplamalarına, şiddetine göre ameliyat zamanları erken yaşlardan ergenlik bitimine yani 18-20 yaşlarına kadar uygulanabilmektedir ve ameliyat gereken hastaların hemen tamamı bu yaş aralıklarında ameliyat edilmektedir. Ancak tanısı geciken hastalar 18-20 yaşından sonra da uygun yöntemlerle ameliyat edilebilir.

Skolyozu olanlar ve skolyoz ameliyatı geçirenler doğum yapamaz: YANLIŞ

DOĞRUSU: Skolyoz hastalığı ve skolyoz ameliyatları bireyin diğer alanlardaki normal yaşamlarını sanıldığının aksine etkilememektedir. Ancak bel omurgasının eğrilikleri ya da ameliyatla omurganın dondurulması hadisesi normal doğum faaliyetlerini etkileyebildiğinden bunun kararını kadın hastalıkları ve doğum uzmanları verir ve bazı hastalarda normal fizyolojik doğum yerine sezaryen gibi ameliyat teknikleri kullanılarak doğum gerçekleştirilebilir.

Omurga ameliyatları çok risklidir: YANLIŞ

DOĞRUSU: Her cerrahi uygulamanın kendine ait, anesteziye ait riskleri vardır ama bu riskler bütün ameliyatlarda belirli oranlarda söz konusudur. Ameliyat olacak kişinin gerekli diğer branşla ilişkilendirilebilecek durumları yeterince incelendikten sonra bu riskler ortaya konabilir. Bu riskler araştırılmadan ve gerekli analizler yapılmadan hastalık ve ameliyatı ile ilgili risklerden bahsetmek yanlıştır.

Skolyoz ameliyatı olursam felç kalırım: YANLIŞ

DOĞRUSU: Prof. Dr. Mehmet Tezer “Omurga ameliyatı olacak hastalar için bir şehir efsanesi şeklinde felç olur düşüncesi doğru ve tıbbi bir düşünce değildir. 100 binlerce hasta omurgasından skolyoz ve değişik sebeplerle ameliyat edilmektedir. Sadece cerrahi uygulamaya ait olarak nitelendirilebilecek felç hastalığı sanılandan çok çok daha azdır. Günümüzde gelişmiş cerrahi tecrübe, ameliyat sırasında uygulanan radyolojik incelemeler, sinirleri ölçen nöromonitörizasyon gibi tekniklerin ameliyatta kullanılması, 3D yazıcılarla yapılan ameliyat öncesi görüntüleme analizleri ve maket çalışmaları, robotların omurga cerrahisi ameliyathanelerine girmiş olması, artık hastaların ameliyat öncesi dönemde erken yakalanmaları ve buna benzer pek çok sebeplerle felç riski yok denecek kadar azalmıştır” diyor.

Hastalık

Mevsim Geçişi Nedir? Nelere Dikkat Edilmelidir?

Mevsim geçişlerine hazırlıksız yakalanmak hastalık riskini artıran en büyük sorunlardan biridir. Hava sıcaklıklarındaki ani düşüş sonrası veya havaların ısınmaya başladığı zamanlarda vücudun savunmasız kalmaması için korunma yöntemlerinin uygulanması gerekir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinde iyi bir sağlık için tedbiri elden bırakılmamalıdır. Bu blogda, mevsim geçişlerinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini açıkladık ve çeşitli önerilerde bulunduk. Keyifli okumalar dileriz!

Her mevsim sonrası hava değişimine maruz kalırız. Mutlaka polenlerin oluşmasıyla birlikte hapşırık krizine girenleri veya sonbahara girerken karamsarlığa kapılanları görmüşsünüzdür. Her iki durumun oluşmasının sebebi de mevsim geçişidir. İlkbaharın gelişiyle birlikte alerjik reaksiyonlar artarken, sonbaharda solunum yolu enfeksiyonlarına karşı vücut dirençsiz kalır.

Mevsim Geçişleri Ne Zaman Olur?

Mevsim geçişlerinde karşı gerekli önlemlerin alınması gerekir. Ancak önemli olan asıl nokta mevsim geçişlerinin hangi tarihleri kapsadığını bilmektir. Peki, Kuzey Yarım Küre’de mevsim geçişleri hangi aylar?

Ülkemizde mevsim geçişlerinin olduğu tarihler aşağıda belirtildiği gibidir;

21 Mart-21 Haziran: İlkbahar Mevsimi

21 Haziran-23 Eylül: Yaz Mevsimi

23 Eylül-21 Aralık: Sonbahar Mevsimi

21 Aralık-21 Mart: Kış Mevsimi

Mevsim Geçişlerinde Oluşan Rahatsızlıklar

Mevsim geçişi belirtileri ve rahatsızlıklarının neler olduğunu merak ediyorsanız, bu bölüm tam size göre!

Mevsim geçişleri bir çok rahatsızlığı beraberinde getirebilmektedir. İnsanlar genel olarak yorgunluk hissi ile karşılaşsa da alerjik reaksiyonlar da artabilmektedir. Mevsim geçişleri hastalıkları şu şekildedir;

· Eklem ağrıları.

· Baş ağrısı/Baş dönmesi.

· Sürekli uyuma isteği.

· Artan iştahsızlık.

· Hapşırık krizi.

· Mide bulantısı.

· Uyku esnasında terleme.

· Yorgunluk ve halsizlik.

Mevsim Geçişlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ani hava değişimleri vücudun genel işleyişini olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biridir. Bu esnada savunma mekanizması korumasız hale gelebilir ve hastalıklarının oluşumunun önünü açar. Tam da bu noktada dikkat etmeniz gereken önemli noktalar var.

Yazımızın devamında, mevsim geçişlerinde dikkat edilmesi gerekenleri açıkladık. Siz de hava değişimlerine karşı vücudunuzu nasıl korumanız gerektiğini merak ediyorsanız bu bölüm tam size göre!

1. Sıvı Tüketimini İhmal Etmeyin

Her ne kadar, yazın kavurucu sıcaklarında olduğu kadar kışın suyu aramasak da bu konuda yeterli hassasiyetin gösterilmesi gerekir. Çoğu uzman her bireyin günlük ortalama 8 bardak su içmesini tavsiye eder. Çünkü su, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudu toksinlerden arındırır. Özellikle mevsim değişikliklerinde artan sağlık sorunlarının önüne geçmek için su ve vitamin değeri yüksek sıvılar yeterli miktarda tüketilmelidir. Bunun yanı sıra kışın, bitki çaylarını da tercih edebilirsiniz.

2. Güneşli Havalar Aldatıcı Olabilir!

Pek çoğumuzun mevsim değişiklerinde ne giyeceğimizi bilemeyiz. İlkbahar ve sonbahar aylarında mutlaka tişört ve ceket giyen iki ayrı kesimle karşılaşmışsınızdır.

Mevsim geçişlerinde, sabah ve akşam saatleri arasındaki ısı farkı gözetilerek kıyafet seçimi yapılmalıdır. Bunun yanı sıra güneşli havalara aldanıp ince kıyafetlerle dışarı çıkmamalısınız. Çünkü, yanlış kıyafet seçimi, çeşitli hastalıkların önünü açmaktadır.

3. Düzenli Egzersiz Yapın

Çoğu kişi kışın egzersiz yapmak için yeterli motivasyonu bulamaz. Çünkü hava soğukken evde vakit geçirmek yürüyüş yapmaya göre çok daha cazip gelir. Bu da bizi daha hareketsiz bir yaşama sürükler. Ayrıca şunu söyleyebiliriz ki, kışın yapılan spor çok daha etkilidir. Çünkü spordan alınna verim vücut ısısıyla doğru orantılıdır. Bu nedenle kış aylarında yapılan spora karşı vücut çok daha hızlı yanıt verir.

4. D Vitamini Alın

Mevsim değiştikçe, mekanlar da değişiyor ve adapte olmak zorlaşıyor. Yaz mevsiminin aksine kışın kapalı mekanlarda daha çok vakit geçiririz. D vitaminin en iyi güneşten alınır ve mekan kapalılaştıkça alım miktarı azalır. D vitamini eksikliği, kas ve kemik sağlığını olumsuz etkiler. Bunun yanı sıra çeşitli ruh hastalıklarına yol açabilir. Kış aylarında D vitamini takviyesi almayı unutmayın.

İlginizi Çekebilir: Beyin Sağlığı İçin Tüketilmesi Gereken Besinler

5. Günde En Az 7 Saat Uyuyun

Yoğun bir günün ardından en çok uykuya ihtiyaç duyarız. Böylelikle yeni güne yenilenmiş ve canlanmış bir şekilde başlayabiliriz. Uykunun en verimli olduğu saat aralığı 22.00 il 06.00 saat aralığıdır. Mevsim geçişlerinde yorgunluk hissine kapılırız ve bu da uyku düzenini ciddi ölçüde bozabilir. Ancak, bu zaman aralığındaki olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için kaliteli uyku alımı son derece önemlidir.

6. Mevsime Uygun Beslenin

Mevsim geçişiyle birlikte gelen yorgunluk, iştahsızlığa da neden olmaktadır. Bu çoğu insan için bu şekildedir. Beslenme düzeni bozulur ve öğün sayısı azalır. İyi sağlık için vücudun ihtiyaç duyduğu besin ve mineraller alınmadığında bu tür sağlık sorunlarının oluşması son derece normaldir. Ancak yeterli ve dengeli hazırlanmış bir beslenme rutini ile üstesinden gelmek mümkün.

Özellikle enfeksiyonel hastalıklardan korunmak için sıvı alımı çok önemlidir. Buna ek olarak mevsime uygun sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerekir.

Sonuç olarak;

İyi sağlık, mevsime uygun beslenmek, spor yapmak ve sağlık kontrollerinizi yaptırmaktan geçer. Sağlıklı bir yaşam tarzı için vücudunuzun ihtiyaçlarına yanıt olabilmek son derece önemlidir!

OKUMAYA DEVAM ET

Hastalık

Alzheimer’ın erken habercisi olabilir! 6 yıl önce ortaya çıkıyor

Bilim insanları fiziksel aktiviteler ve demans arasında bağlantıyı inceliyor. Yapılan araştırmalarda yürüyüşünüzdeki bu değişim erken evre vasküler demansın işaretlerinden biri olabilir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

OKUMAYA DEVAM ET

Hastalık

Bulaşıcı hastalıkların başında geçiyor!

Cilt hastalıkları arasında en sık görülenlerden biri mantar enfeksiyonu.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

OKUMAYA DEVAM ET

Trendler