Connect with us

Haber

Omurga Sağlığı Hakkında Doğru Sanılan 20 Hatalı Bilgi

Son yıllarda hareketsiz yaşam tarzı, teknolojik cihazların yaygın kullanımı, obezite, yaşlanan nüfus ve sigara kullanımının yanı sıra stres, anksiyete ile depresyon gibi psikolojik etkenler nedeniyle omurgaya yönelik problemler giderek daha fazla görülüyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Çoğumuz omurga ağrısından şikayet ederken, hekime başvurmak yerine, çevremizden veya sosyal medyadan edindiğimiz bilgiler doğrultusunda hareket edebiliyoruz. Ancak dikkat! Acıbadem International Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, omurga sağlığı konusunda toplumda yaygın olarak bilinen bazı hatalı bilgilerin ciddi sağlık problemlerine neden olabileceği uyarısında bulunarak, “Doğru sanılan hatalı bilgileri dikkate alarak hareket etmek omurga sağlığını olumsuz etkileyerek ağrı ve hareketlerde zorlanmalara neden olabilir. Ayrıca var olan bel veya boyun fıtığı gibi sorunların daha da ciddileşmesine, hatta kas gücü ile his kayıplarına ve bu nedenle cerrahiye kadar götürebilen tedavi değişikliğine yol açabilir.  Dolayısıyla omurga sağlığı için ağrı gibi sorunlarda mutlaka hekime başvurulmalıdır. Doğru duruş, esneklik ve dengeyi arttıran aktiviteler, düzenli yapılan egzersizler, ağırlık kaldırma tekniklerine dikkat etme, doğru yatak ve yastık seçimi, omurga sağlığını korumada yardımcı olur” diyor.  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr.  Ferda Özdemir, omurga sağlığı hakkında toplumda doğru sanılan 20 hatalı bilgiyi anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!

Ağrı hissetmiyorsan omurgan sağlıklıdır. YANLIŞ

DOĞRUSU: Omurga problemleri bazen belirgin ağrıya neden olmadan gelişebiliyor. Özellikle duruş bozuklukları ve omurga eğrilikleri erken dönemde belirti vermeyebiliyor. Düzenli kontroller, ağrı olmadan da sorunların tespit edebilmesini sağlıyor.

Sadece yaşlılar omurga sorunları yaşar. YANLIŞ

DOĞRUSU: Boyun, sırt, bel, sakrum ile kuyruk sokumu bölümlerinde oluşan, vücudun temel desteğini oluşturan, dayanıklılığını ve esnekliğini sağlayan bir yapı olan omurgamızın sağlıklı olması genel sağlığımız ve yaşam kalitemiz üzerinde kilit bir rol üstleniyor.  Yaşamsal öneme sahip olan omurgamızda oluşan problemler her yaşta görülebiliyor. Gençler, sporcular, hatta çocuklar bile birçok faktör nedeniyle omurga sorunları yaşayabiliyor.

Yaşlandıkça omurga sorunları kaçınılmazdır. YANLIŞ

DOĞRUSU: Yaşlanma sürecinde omurgada bazı değişiklikler olabiliyor, ancak bu, omurga sorunlarının kaçınılmaz olduğu anlamına gelmiyor. Düzenli egzersiz, doğru duruş ve sağlıklı yaşam tarzıyla omurga sağlığını korumak mümkün oluyor.

Kötü duruş sadece estetik bir sorundur. YANLIŞ

DOĞRUSU: Duruş bozuklukları sadece estetik değil, aynı zamanda sağlık açısından da ciddi sonuçlar oluşturabiliyor. Hatalı duruş omurga ve eklemlerde aşırı baskıya neden olarak, eklemde bozulmalara ve ağrıya yol açabiliyor.

Sürekli oturmakta bir sakınca yoktur, yeter ki rahat bir sandalyede olun. YANLIŞ

DOĞRUSU: Rahat bir sandalye bile olsa, uzun süreli oturmak omurgaya zarar verebiliyor.   Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, hareket eksikliğinin kasların zayıflamasına ve omurgada baskı artışına neden olabileceği uyarısında bulunarak, “Omurga sağlığı için düzenli aralıklarla ayağa kalkmak ve hareket etmek önemlidir” diyor.

Masa başında çalışırken eğik durmak normaldir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Masa başında çalışırken eğik durmak, boyun ve sırt ağrılarına yol açabiliyor Prof. Dr. Ferda Özdemir, “Otururken bilgisayar monitörü göz hizasında olmalı, sırt desteklenmeli ve dik bir duruş sağlanmalıdır” bilgisini veriyor.

Dik oturmak için sırt tamamen düz olmalıdır. YANLIŞ

DOĞRUSU: Duruş sadece sırtın dik olmasından ibaret değildir. Omurganın doğal eğrilikleri vardır ve sırtı tamamen düz tutmak bu eğrilikleri bozabiliyor. Doğru duruş, omurganın doğal S şeklini koruyarak, omurga ve kaslar üzerindeki stresi en aza indirerek mümkün. Aşırı dik durmak bel ve sırt kaslarında aşırı gerilme ve ağrılara neden olabiliyor.

Egzersiz yapmak omurga sorunlarını kötüleştirir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışını aksine, uygun egzersizler omurga sağlığını iyileştirebiliyor. Düzenli, doğru yapılan egzersizler kasları güçlendiriyor, esnekliği artırıyor ve buna bağlı olarak omurgayı destekliyor.

Hareketsiz kalmak omurga ağrılarını iyileştirir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Uzun süre hareketsiz kalmak omurga ağrılarını kötüleştirebiliyor. Hareket etmek ve doğru egzersizler yapmak genellikle daha yararlı oluyor.

Sadece sırt kaslarını güçlendirmek yeterlidir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, omurga sağlığı için sadece sırt kaslarını değil, karın, kalça ve bacak kaslarını da güçlendirmek gerektiğine işaret ederek, “Tüm vücut kaslarının dengeli bir şekilde güçlenmesi, omurga üzerindeki dengesiz bir baskıyı ortadan kaldırır” diyor.

Yatak ne kadar sert olursa, o kadar iyidir. YANLIŞ

DOĞRUSU: “Sanılanın aksine aşırı sert yataklar omurgaya zarar verebilir” uyarısında bulunan Prof. Dr. Ferda Özdemir, sözlerine şöyle devam ediyor: “Aşırı sert yatak omurganın doğal eğriliklerini desteklemeyebilir. Yumuşak yataklar da omurganın doğal dizilimini desteklemedikleri için ağrıya neden olabilir. Orta sertlikteki, omurgayı düzgün destekleyen ortopedik yataklar en uygun olanlardır”

Sadece sırt üstü yatmak omurga için iyidir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Yanlış uyku pozisyonu omurgada ağrı ve sertliğe neden olabiliyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, “Sırt üstü yatmak bazı sorunlar için uygun olabilir, ancak herkes için en iyi pozisyon bu değildir. Yan yatmak veya bacakların altına ya da arasına yastık koymak omurganın doğal eğriliklerini destekleyebilir” diye konuşuyor.

Sırt ağrısında mutlaka yatak istirahati yapılmalıdır. YANLIŞ 

DOĞRUSU: Uzun süreli yatak istirahati, omurga sorunlarını daha da kötüleştirebiliyor. Hafif egzersizler ve günlük aktiviteleri devam ettirmek genellikle daha iyi sonuç veriyor. Ancak ciddi bir durumda doktor önerisi doğrultusunda kısa süreli istirahat önem taşıyor.

Çatırdama sesleri sağlıklı bir omurganın işaretidir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Omurgadan ya da eklemlerden gelen çatırdama (kırılma) sesleri her zaman bir sorunun işareti olmasa da, bu sesler eklem veya omurga yapılarında hasar olabileceğini de gösterebiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, sesler sürekli ve rahatsız edici hale gelirse, mutlaka bir doktora başvurulması gerektiği uyarısında bulunarak, “Bunun yanı sıra omurgayı, özellikle de rahatlattığı hissiyle boynu çıtlatmanın eklemde aşınmaya, eklem yapısında bozulmalara ve bunun sonucunda ağrıda artış ile hareket kısıtlılığına neden olabileceği unutulmamalıdır” bilgisini veriyor.

Omurgada ağrı olmadığı sürece ağır yük kaldırmak sorun oluşturmaz. YANLIŞ

DOĞRUSU: Omurgada ağrının olmaması, omurganın zarar görmediği anlamına gelmiyor. Yanlış teknikle sık sık ağır yük kaldırmak, zamanla omurgada disk kayması ve fıtık gibi ciddi problemler oluşturabiliyor.

Ağır yükü belden eğilerek kaldırmak daha doğrudur. YANLIŞ

DOĞRUSU: Yükü belden eğilerek kaldırmak, bel omurlarına aşırı baskı yapıyor ve ciddi yaralanmalara neden olabiliyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, “Doğru teknik; dizleri bükerek, sırtı dik tutarak ve yükü olabildiğince gövdeye yaklaştırarak kaldırmaktır” diyor.

Çantayı ya da sırt çantasını omuzda taşımak sorun yaratmaz. YANLIŞ

DOĞRUSU: Tek omuzda taşınan çantalar omurgada dengesiz bir yüklenmeye neden oluyor. Bu durum omurga eğriliği riskini arttırabiliyor. Omurga sağlığı için sırt çantasının iki omuzda dengeli bir şekilde taşınması gerekiyor.

Omurga sorunları sadece ağır iş yapanlarda olur. YANLIŞ

Doğrusu: Omurga sorunları sadece ağır işlerde çalışanları değil, masa başı çalışanlarını da etkileyebiliyor. Uzun süre oturarak çalışma, kötü duruş ve ergonomik olmayan çalışma şartları da omurga problemlerine sebep olabiliyor.

Korse kullanmak omurga ağrılarını giderir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Korse, kısa süreli kullanıldığında omurgaya destek sağlayarak ağrıda azalmaya katkıda bulunabiliyor. Ancak uzun süreli kullanımı kasların zayıflamasına neden olabiliyor. Bu durum da omurga sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla korsenin doktor tavsiyesiyle ve sınırlı süre kullanılması gerekiyor.

Egzersiz yaparken her zaman bel korsesi takmak iyidir. YANLIŞ

DOĞRUSU: Sürekli korse kullanımı bel kaslarını zayıflatabiliyor ve omurgayı doğal olarak destekleyen kasların işlevini kaybetmesine yol açabiliyor. Bu durum da uzun vadede omurga sağlığını olumsuz etkiliyor.

Haber

YouTube, Avrupalı gençlerin fitness videolarına erişimini sınırlayacak

Video yayın platformu, belirli türdeki videolara tekrar tekrar maruz kalmanın gençlerin özgüvenine ve beden imajına zarar verebileceğini belirtiyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

YouTube, “belirli vücut tiplerini idealize eden” bazı sağlık ve fitness videolarına yapılan yönlendirmelerin sınırlandırılacağını açıkladı.

Gençler için en popüler sosyal medya uygulamaları arasında yer alan YouTube, izleyicinin daha önce izlediklerine benzer videolar öneriyor ve kullanıcıyı, izlenmekte olan video bittikten sonra yeni videolara yönlendiriyor.

Bu da insanların geri bildirim döngülerine girebileceği, arka arkaya birçok benzer video izleyebileceği ve zaman zaman daha aşırılaşan içeriklere yönelebileceği anlamına geliyor.

YouTube bu kısıtlamaları ilk olarak geçen yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) uygulamaya koydu. Platform şimdi de gençlik ve aile danışma komitesinin rehberliğinde Avrupa ve dünya çapında bu uygulamasını genişletiyor.

YouTube Health’in başında bulunan Dr. Garth Graham ve YouTube Youth’un(YouTubeGençlik) ürün yönetimi direktörü James Beser, yaptığı açıklamada, yeni kuralla birlikte gençlerin “kendileri hakkında olumsuz fikirler” oluşturmasının önüne geçmek istediklerini belirtti.

YouTube gençler için hangi videoları kısıtlayacak?

YouTube artık aşağıdaki niteliklere sahip videoların tekrarlanan önerilerini sınırlayacağını açıkladı:

  • Belirli fitness seviyelerini veya kilo gruplarını idealize eden
  • Belirli fiziksel özelliklerin karşılaştırıldığı ve idealize edildiği
  • Sosyal agresiflik, endişe veya kavga içeren

Graham ve Beser, bu tür içeriklerin “tek bir video olarak zararsız olabileceğini, ancak tekrar tekrar izlendiğinde bazı gençler için sorun yaratabileceğini” söyledi.

Sosyal medya beden imajını nasıl etkiliyor?

Geçen yıl yayınlanan ve 17 ülkeden 50 araştırmayı kapsayan bir incelemeye göre, sosyal medya kötü beden imajına, yeme bozukluklarına ve ruh sağlığı sorunlarına yol açabiliyor.

Bunun nedeni ise insanların kendilerini internette gördükleri diğer kişilerle kıyaslama, ideal vücut tipi olarak ince veya fit bir vücut standardını içselleştirme ve kendini nesneleştirme eğiliminde olmaları olarak görülüyor.

Tabi ki bu herkesin eşit şekilde etkilendiği anlamına gelmiyor.

Kadınlar ve kız çocukları, aşırı kilolular ve zaten zayıf beden imajına sahip olanlar sosyal medyadan en çok etkilenenler olurken, bedenleri hakkında iyi hisseden ve sosyal medya okuryazarlığı yüksek olan kişiler daha az etkileniyor. Bu araştırmacıların “kendi kendini sürdüren risk döngüsü” olarak adlandırdığı bir dinamik olarak biliniyor.

2021 tarihli bir çalışma “Fitspiration” topluluğu olarak adlandırılan fitness YouTuber’larının sağlıksız davranışları teşvik ettiğini ve izleyicilerin yorumlarda bu sağlıksız uygulamaları pekiştirdiğini ortaya koydu.

YouTube hali hazırda gençlerin yeme bozuklukları ve fiziksel kaygılar içeren bazı içeriklere erişimini kısıtlıyor.

Yeni politikası ile YouTube, intihar, kendine zarar verme ve yeme bozuklukları ile ilgili arama yapan kişileri kriz yardım hatlarına da yönlendirebilecek.

Şirket ayrıca güncellemeyi hazırlamak için Almanya ve Fransa’daki kuruluşlarla birlikte çalıştığını bildirdi.

Düzenleyiciler sorunla alakalı neler yapıyor?

YouTube ve diğer sosyal medya siteleri gençlerin ruh sağlığı ve refahı üzerindeki etkileri nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu. Bazı hükümetler ise bu konuda önlem almakla tehdit etti.

Örneğin İngiltere’de iletişim regülatörü Ofcom, Mayıs ayında teknoloji şirketlerine algoritmalarının “kendine zarar verme” ve “yeme bozukluklarıyla” ilgili içerikler de dahil olmak üzere “çocuklara zararlı içerik önermesini” engellemek için adım atma talebinde bulundu.

Avrupa Birliği’nin 2022 yılında kabul edilen Dijital Hizmetler Yasası da teknoloji devlerini çocukların “sağlıklarına, fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerine” zarar verebilecek içeriklere erişimlerini sınırlamaya çağırıyor.

OKUMAYA DEVAM ET

Haber

Erken hasat edildi! Sütle karıştırınca öksürüğü kesiyor

Konya’nın Bozkır ilçesinde Toros Dağlarının zirvelerindeki arılıklarda bulunan kovanlara ayı dadanınca ballar erken hasat edildi. Sağlık açısından pek çok fayda sağlayan bal, tadıyla da severek tüketiliyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

OKUMAYA DEVAM ET

Haber

7 Eylül DMD Hastalığı Farkındalık Günü

Toplumsal farkındalık DMD hastalarının yaşamını kolaylaştırır

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

DMD Nedir?

Duchenne Musküler Distrofi (DMD), ilerleyici kas yıkımına neden olan ve yaşamı tehdit eden genetik bir hastalıktır. Denge sorunları, kaslarda zayıflık ve yürüme güçlüğü gibi belirtilerle görülen DMD hastalığı, 3 yaşından başlayarak erkek çocukları üzerinde etkili olur. Genellikle 10’lu yaşlarda yürüme yetisini kaybeden hastaların kollarındaki güçsüzlük artarak devam eder ve kalp ve solunum kaslarının tutulumu ve hızlı kas kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurur. DMD hastalığının tedavisi bulunmasa da bazı yöntemlerle semptomları yönetilerek yaşam kalitesi arttırılabilir. 

DMD Aileleri Derneği’nin çalışmaları

DMD Aileler Derneği çocukların yaşam kalitesini artırmak, yaşam koşullarını iyileştirmek, toplumda farkındalık yaratarak sağlık, eğitim ve kamusal alanlarda karşılaştığı sorunları en aza indirmek için etkili ve güvenilir tedavilere erişimlerini sağlamak amacıyla kurulmuştur. DMD Aileleri Derneği, tüm dünyanın dikkatini DMD’li hastaların yaşadığı sorunlara ve çözüm yollarına çekebilmek için 7 Eylül “Dünya DUCHENNE FARKINDALIK GÜNÜ” kapsamında farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Mamak Belediyesi, DMD Hastası Ailelerin Sesini Sosyal Medyada Yükseltiyor

Mamak Belediyesi, Duchenne Kas Distrofisi (DMD) hastalığıyla mücadele eden ailelerin sesini duyurmak için sosyal medya kanallarını aktif bir şekilde kullanıyor. Belediyenin paylaşımlarıyla, hastalığın toplumda daha fazla tanınması ve destek bulması hedefleniyor. Sosyal medya platformlarında düzenlenen paylaşımlar, bilbord reklamları ve bilgilendirici içerikler aracılığıyla, DMD hastası ailelerin yaşadığı zorluklar ve ihtiyaçlar geniş kitlelere ulaştırılıyor. Bu sayede, hem hastalık hakkında bilgi sahibi olunması sağlanıyor hem de toplumsal destek ve empati artırılıyor. Mamak Belediyesi’nin bu önemli adımı, DMD Aileler Derneği’nin sesini daha etkili bir şekilde duyurmasına olanak tanırken, hastalığın tedavi ve destek süreçlerinde toplumun duyarlılığını artırmayı amaçlıyor. Belediyenin sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar, DMD hastası ailelere moral ve destek oluyor.

OKUMAYA DEVAM ET

Trendler