Connect with us

Güzellik & Bakım

Menopoz güzellik ipuçları

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Hormonal sivilcelerden saç dökülmesine kadar menopoz dönemindeki güzellikle ilgili tüm endişeleriniz için yardım elinizin altında.

Kırışıklıklar. Kuru cilt. Göz torbaları. Bunları ‘reçetesiz’ tamamen yabancı biriyle memnuniyetle tartışırız, ancak en son ne zaman birisinin menopoz için güzellik ipuçları istediğini duydunuz? Ergenlik kadar önemli bir yaşam evresi olan ve hormonlara ilişkin kendi paradigma değişimleriyle menopozla ilgili tartışmalar oldukça sessiz kaldı. Ancak kısmen, kendi menopoz yolculuklarında sessizliği bozan küçük bir grup yüksek profilli kadın sayesinde, işler yavaş yavaş değişmeye başlıyor.

Perimenopoz (menopozdan önceki yıllar veya aylar) ile ilgili artan şeffaflık ve gelişen tartışma, güzellik markalarını oturup not almaya zorladı. Artık güzellik tüketicilerinin yüzde 58’ini 45 yaş üstü kadınların oluşturması tesadüf değil; bu demografik grup için, eskimiş yaşlanma karşıtı bir mesaj artık garanti değil.

Menopoz, kadınları fiziksel ve zihinsel olarak birçok yönden etkileyen ‘kadınlık’ hormonu olan östrojenin azalmasıyla kendini gösterir. Aynı zamanda androjenlerin (testosteron gibi erkek cinsiyet hormonları) östrojenin düşmesiyle ‘maskesi düşer’, cilt ve saçlar değişime uğrar. Ama hepsi kötü haber değil. Tartışmanın gelişmesi ve bir dizi ürünle birlikte, olumlu hissedilecek pek çok şey var. İşte bilmeniz gereken menopoz güzellik ipuçları.

Menopoz cilt bakımı

Kuru cilt çarptığında

Menopoz sırasında, cilt neminin önemli bir parçası olan hyaluronik asitte önemli bir kayıp oluyor; parçacıklar suda kendi ağırlığının 1000 katına kadar su tutabiliyor. Ayrıca cildimizdeki seramidler gibi cilt bariyerini kapatan yağların bir kısmını da kaybediyoruz. Bunlar cilt bariyerinin “tuğlalarını” çevreleyen çimento görevi görür. Bu yağları kaybettikçe cilt kurur ve su tutma yeteneği azalır. Bu çifte dehidrasyon darbesine karşı koymak için, hyaluronik asit içeren ürünleri nemlendirici etkilerini artırmak için hafif nemli cilde uygulayın, ardından cilt bariyerini desteklemek için zengin bir kremle katmanlayın.

Bir genç gibi ayrıldığında

Kuru cilt yaygın olmakla birlikte, tipik olarak yüzün alt yarısında yağlanma ve buna bağlı sivilcelerde artış da görülür. Menopozal aknenin nedeni çok faktörlüdür; en büyük suçlu hormonal dengesizliktir. Androjen seviyeleri aynı kalırken östrojen seviyeleri düşüyor, bu da göreceli bir dengesizliğe neden oluyor. Bunu stres ve uyku eksikliğiyle birleştirin ( uykusuzluk menopozda yaygındır) ve tetikleyicilerin sıkıntısı yoktur.

Bazı kadınlarda sivilce gelişiyor ve bu durum yağ bazlı kozmetiklerle daha da kötüleşiyor’ diyor. Salisilik asit temizleyici denemesi işe yaramazsa, hormon tedavisinin değerlendirilmesi için bir dermatoloğa başvurmak faydalı olabilir.

İnce çizgiler ve kırışıklıklar çok olduğunda

Şimdiye kadar yaşlanma karşıtı markaların ana odağı kırışıklıklardı, ancak bunların görünümünün doğrudan östrojen düşüşüyle ​​bağlantılı olduğunu biliyor muydunuz? Çalışmalar menopoz sırasında kolajenin yüzde 30’a kadarının kaybolabileceğini gösteriyor. Ve erken aşamalarda bu sadece daha görünür çizgiler anlamına gelse de, sonuçta yüzdeki yağ aşağı doğru hareket etmeye başladığında sarkmaya yol açabilir. Yeni kolajeni uyarmak için çeşitli tedaviler öneriliyor. ‘IPL (yoğun atımlı ışık), ince damarları ve güneş lekelerini tedavi etmenin yanı sıra yeni kolajeni uyarmak için de iyidir; mikro iğneleme ise aydınlatmak ve nemlendirmek için hyaluronik asit ve C vitamini ile birleştirilebilir. Topikal maddeler açısından ‘retinoidlerin (A vitamini) yeni kollajen üretimini teşvik etmek ve kırışıklıkların görünümünü iyileştirmek için bir seçenek.

Yanmak istemediğin zaman

Menopozda cilt bariyeri zayıfladıkça cildin doğal koruma kapasitesi de zayıflar. Menopoz güzellik ipuçları arasında cildi güneşten korumak için ekstra özen göstermek gerekiyor. Östrojenlerin önemli anti-oksidan özellikleri var, özellikle UV ışınlarına veya kirliliğe maruz kaldıktan sonra serbest radikallerin verdiği hasara karşı koruma sağlıyor. UVB ve UVA’ya karşı koruma sağlayan yüksek faktörlü bir SPF kullanın.

Güneş hasarının olduğu yerde pigmentasyon sorunları da ortaya çıkar. Hormonal değişiklikler ve kümülatif güneş hasarının birleşimi, melazma olarak bilinen cilt pigmentasyonunun arttığı bölgelere neden olabilir. UV hasarına karşı koymak için geniş spektrumlu güneş koruyucuyu C vitamini içeren formüllerle birleştirin; melanin üretimini kolaylaştıran enzimleri bastırırken daha fazla hasara karşı korumaya yardımcı olur.

Yüzün kırmızı mı?

Menopozla eş anlamlı olan sıcak basması başlı başına bir cilt sorunu değildir ancak menopoz sırasında artabilen daha geniş bir hassasiyet öyküsüne sahiptir. Hormonlar değiştikçe cildin pH’ı da değişir. Doğal olarak asidik bariyerdeki bir değişiklik, su kaybının artmasıyla birlikte cildi daha kuru bırakır. Daha hassas olduğunu ve iplik damarlarının ortaya çıktığını fark edebilirsiniz. Menopoz aynı zamanda rosaceanın yaygın olarak görüldüğü bir dönemdir. Ateş basmasına gelince, bunlar perimenopoz sırasında başlayabilir ve kan damarlarının kan akışını artırmak için aniden genişlediği gündüz veya gece meydana gelebilir. Araştırmacılar bu damar kaymasının, düzensiz hormonlara tepki olarak meydana gelen, nörotransmiter aktivitesindeki tam olarak anlaşılamayan değişikliklerden kaynaklandığına inanıyor.

Menopoz saç bakımı

Musluk deliğiniz tıkandığında

Tıpkı cilt gibi saçlar da menopozun insafına kalmıştır. 40’lı yaşlarımızın ortalarına geldiğimizde, günlük hayattan bitkin ve stresli oluyoruz ve bu saçlarımızı etkileyebilir. Saçlar genellikle daha sıcak bir kafaya sahip olmak ve artan terleme nedeniyle daha az kontrol edilebilir hale gelebilir, bu da yağlı veya terli bir saç derisine neden olabilir. Her ikisi de kök seviyesinin kırılmasına neden olur.

Peki, bunun arkasında ne var? 

Östrojenler iplikçiklerin büyüme aşamasında kalmasına yardımcı oluyor ve bunların azalması, birçok kadının menopozun erken aşamalarında yaygın dökülme yaşamasının bir nedenidir.  İkincisi, östrojen seviyeleri düştüğü için saçın mücadele etmesi gereken daha androjen ağırlıklı bir ortam var. Androjenler saç dostu değildir. Bunlar, folikül duyarlılığına genetik yatkınlığı olan kadınlar için sorun yaratabilir; normal seviyeler bile foliküllerin küçülmesine ve tüylerin yeniden daha ince çıkmasına neden olabilir.

Güzellik & Bakım

Saç boyalarındaki büyük tehlike: İç organlara kadar yayılıyor

Saçın rengini değiştirmek ya da beyaz saç tellerini kapatmak için uygulanan saç boyaları sağlığınız için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Saç boyalarının içerisinde kimyasal bileşenler bulunur. Özellikle de bazı saç boyaları yüksek oradan oksitleyiciler içerir. Bu oksitleyiciler hızlıca saç derisinden emilerek vücudunuza yayılabilir ve bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Hatta ölüme kadar götürebilir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Saç boyası, saç rengini değiştirmek veya mevcut rengini tazelemek amacıyla kullanılan kimyasal veya doğal bir üründür.

Genellikle saçın üzerine sürülerek uygulanır ve kimyasal bileşenler yardımıyla saç telindeki pigmentleri etkiler, böylece istenilen renk elde edilir. Saç boyaları çeşitli renk seçenekleri sunar ve kalıcı, yarı kalıcı veya geçici olabilir.

OKUMAYA DEVAM ET

Beslenme & Diyet

Göbek yağlarını eritmek için 1 bardak yetiyor!

Göbek yağını eritmek yaygın bir sağlık hedefidir, ancak genellikle diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerinin bir kombinasyonunu gerektirir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Elma, kivi ve ıspanağın ferahlatıcı bir karışımı kilo verme yolculuğunuzda güçlü bir müttefik olabilir. Elmalar, özellikle göbek çevresindeki iç yağları azaltmaya yardımcı olan pektin olmak üzere diyet lifi açısından zengindir.

OKUMAYA DEVAM ET

Güzellik & Bakım

Diş Eti Kanaması Kalıcı Bir Sorun Değil

Diş etinde kanama olan kişilerin daha çok sıkıntıya sebep olduğunu düşünerek fırçalamayı bıraktığını ifade eden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Tam tersine kanamaların yoğunlaştığı dönemlerde fırçalamanın da arttırılması gerekir.” dedi.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Hormonal değişimlerin diş eti kanamalarını önemli ölçüde etkilediğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bazı kişilerin de genetik yatkınlığı bulunduğunu söyledi ve fırçalamanın yanında ekstra yöntemlerle desteklenerek düzenli bakım yapıldığında diş etindeki problemlerin geçici olduğuna vurgu yaptı. Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, sıklıkla karşılaşılan diş eti kanamaları hakkında bilgi verdi ve önleme yöntemlerini anlattı.Geçmeyen diş eti iltihabı yoktur!

Geçmeyen diş eti iltihabı diye bir şey olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Tam etkili olarak temizlenemeyen bir ağız ortamı vardır. O zaman diş eti problemleri devam eder.” dedi.

Genellikle hastaların ‘diş etlerim çok kanıyor, ne kadar fırçalasam da bu kanamasını geçiremiyorum’ şeklinde şikayetle geldiklerini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Maalesef kanama arttıkça daha çok sıkıntıya sebep olduğunu düşünüp fırçalamayı bırakırlar. Aslında tam tersine kanamaların yoğunlaştığı dönemlerde fırçalamanın da arttırılması gerekir.” uyarısında bulundu.

Hormonal değişimler diş eti problemlerini etkiliyor…

Diş eti kanamalarının çeşitli sebeplerle görülebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bu sebeplerin başında hormonal değişimler geldiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle kadınlarda sıkça hormonal değişimler olur. Ömürleri boyunca menstrual seclus sebebiyle hormonlar sürekli değişim içerisindedir. Bunun yanında hamilelik ve menopoz dönemlerinde de hormonlar değişir. Ergenlik dönemindeki gençlerde de aynı şekilde hormonlar değişim dönemindedir ya da stresli zamanlardan geçen erkeklerde aynı şey söz konusudur. Bu hormonal değişimler ağızdaki bakterilere verilen yanıtı değiştirir. Çünkü bağışıklık sistemini değiştirir.

Hormonal bu yanıt, genelde sıkıntıya sebep olacak bir durumla sonuçlanır ve diş etindeki iltahaplar, kanamalar artar. Bu tür zamanlarda ağız bakımını biraz daha iyileştirmek gerekir. Daha iyi fırçalama, daha etkili ve uzun süreli fırçalama gereklidir ya da diş ipi, arayüz fırçası, ağız duşu kullanımı gibi ekstra yöntemlere başvurulmalı.”

“Düzenli bakım yapılırsa diş etindeki problemler geçicidir” 

Hormonal etkinin dönemsel olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bazı insanların da diş eti problemine daha fazla yatkınlığı olduğunu belirtti. Genetik yatkınlığı olan kişilerin ağız bakımına daha fazla özen göstermesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bazı kişiler için sadece diş fırçalamak diş eti sağlığı için yeterli olurken bir başkası için yeterli olmaz. ‘Arkadaşım sadece dişlerini fırçalıyor hiçbir şeyi yok ama ben fırçaladığımda diş etlerim çok kanıyor’ şeklinde şikayetle gelen hastalarımız oluyor. Anlıyoruz ki bu kişi genetik olarak yatkın ve ağız bakımına daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.” dedi.

Diş eti iltihabı durumunda ise fırçalamanın yanında diş ipi ve ağız duşu kullanılmasını, gerekliyse arayüz fırçası kullanılmasını öneren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ekstra yöntemlere giderek ağızdaki bakterileri plak dediğimiz yapışkan yemek artıkları ve mikroorganizmalardan oluşan yapıyı tamamen ortadan kaldırmak gerekir. Düzenli bakım yapıldığı taktirde diş etindeki problemler geçecektir. Bu kalıcı bir sorun değildir, bununla yaşaması gerekmez.

Kişinin sadece üzerine biraz daha düşüp bakımını iyileştirmesi gerekir. Aynı zamanda diş eti kanamalarına neden olan, ağızda plak birikimini etkileyen çürükler, diş taşları olabilir. Bu tür sorunlar yemek artıklarının ve bakterilerin tutunmasını kolaylaştırır. Diş hekiminize giderek bunların ortadan kaldırılmasını sağlamalısınız ki rahat bir fırçalama rahat bir ağız bakımı sağlayabilesiniz. Bu şartlar sağlandığında ağızdaki kanamalar geçecektir.”

OKUMAYA DEVAM ET

Trendler