Connect with us

Haber

DSÖ analizi: Cep telefonu kullanımı beyin kanseri riskini artırmıyor

Beyin kanseri riskinin 1990’ların ortalarından bu yana cep telefonlarının artan popülaritesine paralel olarak artmadığı tespit edildi.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yaptırılan kapsamlı bir incelemede, cep telefonu kullanımı beyin kanseri riskini artırmadığı görüldü.

Cep telefonları, tıbbi röntgen ışınlarında ve Güneş’te bulunan iyonlaştırıcı radyasyonun aksine, DNA’ya zarar vermeyecek kadar düşük frekans ve enerji seviyelerinde iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayıyor.

Yirmi yılı aşkın bir süredir yayınlanan 63 çalışmayı içeren ve Environmental International dergisinde yayınlanan meta-analize göre, cep telefonlarının ve radyo, televizyon gibi benzer radyo frekanslarını kullanan diğer kablosuz teknolojilerin popülaritesindeki artışa rağmen, üç tür beyin kanseri, lösemi ya da hipofiz veya tükürük bezi kanserlerinin görülme sıklığında benzer bir artış olmadığı saptandı.

Çalışmanın yazarlarından ve Yeni Zelanda’daki Auckland Üniversitesi’nde kanser epidemiyolojisi fahri profesörü olan Mark Elwood yaptığı açıklamada, “Ana konu olan cep telefonu beyin kanseri ilişkisinde, 10 yıldan fazla maruz kalma ve maksimum arama süresi veya arama sayısı kategorilerinde bile artmış bir risk bulamadık” dedi.

Yeni bulgular, cep telefonlarını sık kullanan kişilerin, seyrek kullananlara kıyasla daha yüksek beyin kanseri riski altında olmadıklarını ortaya koyan bir başka çalışmanın hemen ardından geldi.

Analiz; İsveç, İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Finlandiya‘dan yaklaşık 250.000 kişinin ortalama yedi yıl boyunca incelenmesiyle hazırlandı.

Bu analizlerin sonuçları birlikte ele alındığında, insanların büyük çoğunluğu için telefonların beyin kanseri riskine katkıda bulunmadığı fikrine bilimsel bir ağırlık kazandırıyor.

Danimarka Kanser Enstitüsü’nde kıdemli bir araştırmacı olan Aslak Harbo Poulsen Euronews Health’e verdiği demeçte, “Bu gerçekten gördüklerimizi pekiştiriyor” dedi.

Cep telefonları ile tümörler arasında ilişki yok

Danimarka’da yaklaşık 358.000 cep telefonu abonesini kapsayan bir araştırma da meta-analize dahil edildi, ancak yeni çalışmada yer almadı.

Danimarka Kanser Enstitüsü’nde Poulsen, “Genel popülasyonda cep telefonu kullanımı ile bu tümörlerin görülme riski arasında güçlü bir korelasyon yok gibi görünüyor” dedi.

Harbo Poulsen asıl sorunun, örneğin çok ağır veya uzun süreli cep telefonu kullanıcılarının bir kısmı üzerinde bir etki olup olamayacağı olduğunu, ancak bunun yine de “son derece nadir” olacağını söyledi. Genel popülasyonda cep telefonu kullanımı ile bu tümörlerin riski arasında güçlü bir korelasyon görülmüyor

 Aslak Harbo Poulsen
Kıdemli araştırmacı, Danimarka Kanser Enstitüsü

DSÖ 2011 yılında cep telefonlarının “insanlar için muhtemelen kanserojen” olduğu konusunda uyarıda bulunmuştu. Bu alanda çalışan araştırma grubu o zamandan beri cep telefonu ile kanser arasında potansiyel bağlantılar üzerine büyük ölçekli çalışmalar yürütüyor.

Harbo Poulsen, telefonlara bağlı potansiyel sağlık riskleri üzerine yapılan araştırmalarda, herhangi bir ilişkinin radyasyondan mı, gece ışığa maruz kalmaktan mı yoksa başka bir nedenden mi kaynaklandığının genellikle belirsiz olduğunu söyledi.

Özellikle, yeni çalışmanın kırılma noktası, eski nesillere göre daha yüksek bir frekans spektrumunda çalışan 5G ağlarının hala nispeten yeni olduğu 2022 yılında idi.

Çalışma yazarları insanların endişelenmemesi gerektiğini söyledi.

Elwood, “Henüz 5G ağlarıyla ilgili önemli bir çalışma yok, ancak benzer yüksek frekanslara sahip radar çalışmaları var; bunlar ise artan bir risk göstermiyor” dedi.

Haber

YouTube, Avrupalı gençlerin fitness videolarına erişimini sınırlayacak

Video yayın platformu, belirli türdeki videolara tekrar tekrar maruz kalmanın gençlerin özgüvenine ve beden imajına zarar verebileceğini belirtiyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

YouTube, “belirli vücut tiplerini idealize eden” bazı sağlık ve fitness videolarına yapılan yönlendirmelerin sınırlandırılacağını açıkladı.

Gençler için en popüler sosyal medya uygulamaları arasında yer alan YouTube, izleyicinin daha önce izlediklerine benzer videolar öneriyor ve kullanıcıyı, izlenmekte olan video bittikten sonra yeni videolara yönlendiriyor.

Bu da insanların geri bildirim döngülerine girebileceği, arka arkaya birçok benzer video izleyebileceği ve zaman zaman daha aşırılaşan içeriklere yönelebileceği anlamına geliyor.

YouTube bu kısıtlamaları ilk olarak geçen yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) uygulamaya koydu. Platform şimdi de gençlik ve aile danışma komitesinin rehberliğinde Avrupa ve dünya çapında bu uygulamasını genişletiyor.

YouTube Health’in başında bulunan Dr. Garth Graham ve YouTube Youth’un(YouTubeGençlik) ürün yönetimi direktörü James Beser, yaptığı açıklamada, yeni kuralla birlikte gençlerin “kendileri hakkında olumsuz fikirler” oluşturmasının önüne geçmek istediklerini belirtti.

YouTube gençler için hangi videoları kısıtlayacak?

YouTube artık aşağıdaki niteliklere sahip videoların tekrarlanan önerilerini sınırlayacağını açıkladı:

  • Belirli fitness seviyelerini veya kilo gruplarını idealize eden
  • Belirli fiziksel özelliklerin karşılaştırıldığı ve idealize edildiği
  • Sosyal agresiflik, endişe veya kavga içeren

Graham ve Beser, bu tür içeriklerin “tek bir video olarak zararsız olabileceğini, ancak tekrar tekrar izlendiğinde bazı gençler için sorun yaratabileceğini” söyledi.

Sosyal medya beden imajını nasıl etkiliyor?

Geçen yıl yayınlanan ve 17 ülkeden 50 araştırmayı kapsayan bir incelemeye göre, sosyal medya kötü beden imajına, yeme bozukluklarına ve ruh sağlığı sorunlarına yol açabiliyor.

Bunun nedeni ise insanların kendilerini internette gördükleri diğer kişilerle kıyaslama, ideal vücut tipi olarak ince veya fit bir vücut standardını içselleştirme ve kendini nesneleştirme eğiliminde olmaları olarak görülüyor.

Tabi ki bu herkesin eşit şekilde etkilendiği anlamına gelmiyor.

Kadınlar ve kız çocukları, aşırı kilolular ve zaten zayıf beden imajına sahip olanlar sosyal medyadan en çok etkilenenler olurken, bedenleri hakkında iyi hisseden ve sosyal medya okuryazarlığı yüksek olan kişiler daha az etkileniyor. Bu araştırmacıların “kendi kendini sürdüren risk döngüsü” olarak adlandırdığı bir dinamik olarak biliniyor.

2021 tarihli bir çalışma “Fitspiration” topluluğu olarak adlandırılan fitness YouTuber’larının sağlıksız davranışları teşvik ettiğini ve izleyicilerin yorumlarda bu sağlıksız uygulamaları pekiştirdiğini ortaya koydu.

YouTube hali hazırda gençlerin yeme bozuklukları ve fiziksel kaygılar içeren bazı içeriklere erişimini kısıtlıyor.

Yeni politikası ile YouTube, intihar, kendine zarar verme ve yeme bozuklukları ile ilgili arama yapan kişileri kriz yardım hatlarına da yönlendirebilecek.

Şirket ayrıca güncellemeyi hazırlamak için Almanya ve Fransa’daki kuruluşlarla birlikte çalıştığını bildirdi.

Düzenleyiciler sorunla alakalı neler yapıyor?

YouTube ve diğer sosyal medya siteleri gençlerin ruh sağlığı ve refahı üzerindeki etkileri nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu. Bazı hükümetler ise bu konuda önlem almakla tehdit etti.

Örneğin İngiltere’de iletişim regülatörü Ofcom, Mayıs ayında teknoloji şirketlerine algoritmalarının “kendine zarar verme” ve “yeme bozukluklarıyla” ilgili içerikler de dahil olmak üzere “çocuklara zararlı içerik önermesini” engellemek için adım atma talebinde bulundu.

Avrupa Birliği’nin 2022 yılında kabul edilen Dijital Hizmetler Yasası da teknoloji devlerini çocukların “sağlıklarına, fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerine” zarar verebilecek içeriklere erişimlerini sınırlamaya çağırıyor.

OKUMAYA DEVAM ET

Haber

Erken hasat edildi! Sütle karıştırınca öksürüğü kesiyor

Konya’nın Bozkır ilçesinde Toros Dağlarının zirvelerindeki arılıklarda bulunan kovanlara ayı dadanınca ballar erken hasat edildi. Sağlık açısından pek çok fayda sağlayan bal, tadıyla da severek tüketiliyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

OKUMAYA DEVAM ET

Haber

7 Eylül DMD Hastalığı Farkındalık Günü

Toplumsal farkındalık DMD hastalarının yaşamını kolaylaştırır

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

DMD Nedir?

Duchenne Musküler Distrofi (DMD), ilerleyici kas yıkımına neden olan ve yaşamı tehdit eden genetik bir hastalıktır. Denge sorunları, kaslarda zayıflık ve yürüme güçlüğü gibi belirtilerle görülen DMD hastalığı, 3 yaşından başlayarak erkek çocukları üzerinde etkili olur. Genellikle 10’lu yaşlarda yürüme yetisini kaybeden hastaların kollarındaki güçsüzlük artarak devam eder ve kalp ve solunum kaslarının tutulumu ve hızlı kas kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurur. DMD hastalığının tedavisi bulunmasa da bazı yöntemlerle semptomları yönetilerek yaşam kalitesi arttırılabilir. 

DMD Aileleri Derneği’nin çalışmaları

DMD Aileler Derneği çocukların yaşam kalitesini artırmak, yaşam koşullarını iyileştirmek, toplumda farkındalık yaratarak sağlık, eğitim ve kamusal alanlarda karşılaştığı sorunları en aza indirmek için etkili ve güvenilir tedavilere erişimlerini sağlamak amacıyla kurulmuştur. DMD Aileleri Derneği, tüm dünyanın dikkatini DMD’li hastaların yaşadığı sorunlara ve çözüm yollarına çekebilmek için 7 Eylül “Dünya DUCHENNE FARKINDALIK GÜNÜ” kapsamında farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Mamak Belediyesi, DMD Hastası Ailelerin Sesini Sosyal Medyada Yükseltiyor

Mamak Belediyesi, Duchenne Kas Distrofisi (DMD) hastalığıyla mücadele eden ailelerin sesini duyurmak için sosyal medya kanallarını aktif bir şekilde kullanıyor. Belediyenin paylaşımlarıyla, hastalığın toplumda daha fazla tanınması ve destek bulması hedefleniyor. Sosyal medya platformlarında düzenlenen paylaşımlar, bilbord reklamları ve bilgilendirici içerikler aracılığıyla, DMD hastası ailelerin yaşadığı zorluklar ve ihtiyaçlar geniş kitlelere ulaştırılıyor. Bu sayede, hem hastalık hakkında bilgi sahibi olunması sağlanıyor hem de toplumsal destek ve empati artırılıyor. Mamak Belediyesi’nin bu önemli adımı, DMD Aileler Derneği’nin sesini daha etkili bir şekilde duyurmasına olanak tanırken, hastalığın tedavi ve destek süreçlerinde toplumun duyarlılığını artırmayı amaçlıyor. Belediyenin sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar, DMD hastası ailelere moral ve destek oluyor.

OKUMAYA DEVAM ET

Trendler