Connect with us

Güzellik & Bakım

Cilt bakım hataları akneye yol açıyor

Yüz bölgesinde sıkça karşılaşılan akne yani sivilce sorunu, neredeyse herkesin hayatında en az bir kez deneyimlediği bir süreç.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Yağlı, gözenekli ve ince damar kanlanmasıyla kızarık görünen ciltlerde daha sık karşılaşılan akne sorununun herkeste farklı sebeplerden kaynaklanabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Cilt karakterine uygun olmayan ürün kullanımı, cilde sürekli dokunma ya da cildi sıkma, yağlı ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme, ergenlik ve menopoz dönemlerindeki hormonsal değişiklikler veya hormonsal sorunlar aknenin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ancak hangi nedenle olursa olsun kişinin cilt tipine, genetik potansiyeline ve akne şiddetine göre en etkin tedavi planı için bir dermatoloji uzmanına başvurmadan hareket edilmemeli” uyarısında bulundu.

Yaz aylarında akne sorunu azalıyor

Güneş bağışıklığı güçlendirdiği için güneşli havalarda akne bakterisinin çoğalması engelleniyor ve yaz aylarında sivilce sorunu azalıyor diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Ayrıca denize girmek ve sık yıkanmak da akne oluşumunu azaltan önemli faktörlerden. Ancak mevsim değişikleri, akne problemini tam anlamıyla bitirmeye yetmiyor. Güçlü bir tedavi için, sorunun şiddeti ve cilt tipine bağlı olarak değişen bir dizi yöntem var. Cilt üzerine uygulanan krem, jel veya losyon şeklindeki bu tedaviler genellikle akne bakterilerini öldürmek, gözenekleri temizlemek ve cildin yağ üretimini düzenlemek için kullanılıyor. Akne şiddetli ise, doktorlar ağızdan alınan ilaçlar da önerebiliyor. Bunlar genellikle; antibiyotikler, hormon tedavileri veya gibi sistemik retinoidler içeren ilaçlar oluyor” ifadelerini kullandı.

Bilimsel olmayan yöntemler akneleri kalıcı hale getirebilir

Aknelere diş macunu ya da pişik kremi sürmek, akneler görünmesin diye ağır makyaj yapmak, akneleri sıkmak ya da patlatmak gibi davranışların durumu daha da kötüleştireceğinin altını çizen Dr. Eylem Emel Arıkan, “Bu tür hatalar sadece akneleri artırmakla kalmıyor, sorunu kronik hale getirebiliyor ve ciltte izler bırakabiliyor. Akne izleri için bilimsel tedavi çözümlerinden faydalanmak gerekiyor. Altın iğne de dediğimiz iğneli radyofrekans, çeşitli lazer yöntemleri, kimyasal peeling, skar mezoterapileri, biyositümülan dolgu ve kolajen gibi uygulamalar tek başına veya kombine olarak akne izlerinin tedavisinde oldukça güçlü etki gösteriyorlar. Ancak kişi için en doğru ve etkili yöntemin seçilebilmesi için mutlaka doktora danışılmalı” dedi.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, akne problemi olmayan sağlıklı bir cilt için 4 öneride bulundu:

  1. Cildinizi sabah ve akşam düzenli bir şekilde temizleyin. Akşamları makyajınızı tamamen çıkarın ve cildinizi derinlemesine temizleyin. Temizleyici olarak yağsız ve hafif formülleri tercih edin.
  2. Yoğun ve yağlı nemlendiriciler yerine su bazlı, hafif formülasyonlara yönelin. Bu tür nemlendiriciler cildinizi nemlendirirken gözenekleri tıkamaz ve cildinizi aşırı yağlanmadan korur.
  3. Yaz aylarında cildinizin nefes almasını sağlamak için yağsız, non-komedojenik ve hafif formüllere sahip makyaj ürünlerini tercih edin. Ağır makyaj ürünleri gözenekleri tıkayabilir ve akne oluşumunu artırabilir.
  4. Dengeli beslenme ve yeterli su tüketimi cildinizin sağlığını korur. Özellikle akneye meyilli ciltler yağlı, işlenmiş ve şekerli gıdalardan uzak durmalı. Bol miktarda meyve, sebze ve su tüketin.

Güzellik & Bakım

Saç boyalarındaki büyük tehlike: İç organlara kadar yayılıyor

Saçın rengini değiştirmek ya da beyaz saç tellerini kapatmak için uygulanan saç boyaları sağlığınız için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Saç boyalarının içerisinde kimyasal bileşenler bulunur. Özellikle de bazı saç boyaları yüksek oradan oksitleyiciler içerir. Bu oksitleyiciler hızlıca saç derisinden emilerek vücudunuza yayılabilir ve bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Hatta ölüme kadar götürebilir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Saç boyası, saç rengini değiştirmek veya mevcut rengini tazelemek amacıyla kullanılan kimyasal veya doğal bir üründür.

Genellikle saçın üzerine sürülerek uygulanır ve kimyasal bileşenler yardımıyla saç telindeki pigmentleri etkiler, böylece istenilen renk elde edilir. Saç boyaları çeşitli renk seçenekleri sunar ve kalıcı, yarı kalıcı veya geçici olabilir.

OKUMAYA DEVAM ET

Beslenme & Diyet

Göbek yağlarını eritmek için 1 bardak yetiyor!

Göbek yağını eritmek yaygın bir sağlık hedefidir, ancak genellikle diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerinin bir kombinasyonunu gerektirir.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Elma, kivi ve ıspanağın ferahlatıcı bir karışımı kilo verme yolculuğunuzda güçlü bir müttefik olabilir. Elmalar, özellikle göbek çevresindeki iç yağları azaltmaya yardımcı olan pektin olmak üzere diyet lifi açısından zengindir.

OKUMAYA DEVAM ET

Güzellik & Bakım

Diş Eti Kanaması Kalıcı Bir Sorun Değil

Diş etinde kanama olan kişilerin daha çok sıkıntıya sebep olduğunu düşünerek fırçalamayı bıraktığını ifade eden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Tam tersine kanamaların yoğunlaştığı dönemlerde fırçalamanın da arttırılması gerekir.” dedi.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

Hormonal değişimlerin diş eti kanamalarını önemli ölçüde etkilediğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bazı kişilerin de genetik yatkınlığı bulunduğunu söyledi ve fırçalamanın yanında ekstra yöntemlerle desteklenerek düzenli bakım yapıldığında diş etindeki problemlerin geçici olduğuna vurgu yaptı. Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, sıklıkla karşılaşılan diş eti kanamaları hakkında bilgi verdi ve önleme yöntemlerini anlattı.Geçmeyen diş eti iltihabı yoktur!

Geçmeyen diş eti iltihabı diye bir şey olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Tam etkili olarak temizlenemeyen bir ağız ortamı vardır. O zaman diş eti problemleri devam eder.” dedi.

Genellikle hastaların ‘diş etlerim çok kanıyor, ne kadar fırçalasam da bu kanamasını geçiremiyorum’ şeklinde şikayetle geldiklerini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Maalesef kanama arttıkça daha çok sıkıntıya sebep olduğunu düşünüp fırçalamayı bırakırlar. Aslında tam tersine kanamaların yoğunlaştığı dönemlerde fırçalamanın da arttırılması gerekir.” uyarısında bulundu.

Hormonal değişimler diş eti problemlerini etkiliyor…

Diş eti kanamalarının çeşitli sebeplerle görülebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bu sebeplerin başında hormonal değişimler geldiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle kadınlarda sıkça hormonal değişimler olur. Ömürleri boyunca menstrual seclus sebebiyle hormonlar sürekli değişim içerisindedir. Bunun yanında hamilelik ve menopoz dönemlerinde de hormonlar değişir. Ergenlik dönemindeki gençlerde de aynı şekilde hormonlar değişim dönemindedir ya da stresli zamanlardan geçen erkeklerde aynı şey söz konusudur. Bu hormonal değişimler ağızdaki bakterilere verilen yanıtı değiştirir. Çünkü bağışıklık sistemini değiştirir.

Hormonal bu yanıt, genelde sıkıntıya sebep olacak bir durumla sonuçlanır ve diş etindeki iltahaplar, kanamalar artar. Bu tür zamanlarda ağız bakımını biraz daha iyileştirmek gerekir. Daha iyi fırçalama, daha etkili ve uzun süreli fırçalama gereklidir ya da diş ipi, arayüz fırçası, ağız duşu kullanımı gibi ekstra yöntemlere başvurulmalı.”

“Düzenli bakım yapılırsa diş etindeki problemler geçicidir” 

Hormonal etkinin dönemsel olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, bazı insanların da diş eti problemine daha fazla yatkınlığı olduğunu belirtti. Genetik yatkınlığı olan kişilerin ağız bakımına daha fazla özen göstermesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bazı kişiler için sadece diş fırçalamak diş eti sağlığı için yeterli olurken bir başkası için yeterli olmaz. ‘Arkadaşım sadece dişlerini fırçalıyor hiçbir şeyi yok ama ben fırçaladığımda diş etlerim çok kanıyor’ şeklinde şikayetle gelen hastalarımız oluyor. Anlıyoruz ki bu kişi genetik olarak yatkın ve ağız bakımına daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.” dedi.

Diş eti iltihabı durumunda ise fırçalamanın yanında diş ipi ve ağız duşu kullanılmasını, gerekliyse arayüz fırçası kullanılmasını öneren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ekstra yöntemlere giderek ağızdaki bakterileri plak dediğimiz yapışkan yemek artıkları ve mikroorganizmalardan oluşan yapıyı tamamen ortadan kaldırmak gerekir. Düzenli bakım yapıldığı taktirde diş etindeki problemler geçecektir. Bu kalıcı bir sorun değildir, bununla yaşaması gerekmez.

Kişinin sadece üzerine biraz daha düşüp bakımını iyileştirmesi gerekir. Aynı zamanda diş eti kanamalarına neden olan, ağızda plak birikimini etkileyen çürükler, diş taşları olabilir. Bu tür sorunlar yemek artıklarının ve bakterilerin tutunmasını kolaylaştırır. Diş hekiminize giderek bunların ortadan kaldırılmasını sağlamalısınız ki rahat bir fırçalama rahat bir ağız bakımı sağlayabilesiniz. Bu şartlar sağlandığında ağızdaki kanamalar geçecektir.”

OKUMAYA DEVAM ET

Trendler