Connect with us

Sağlık

45 yaş altı gençlerin kabusu

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, Huzursuz bağırsak sendromuna dair açıklamalarda bulundu.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Toplumumuzun yaklaşık yüzde 15-20’sini etkileyen bir rahatsızlık

Huzursuz bağırsak sendromu diğer adıyla hassas bağırsak sendromu ya da spastik kolon gibi çok sayıda isimlerle ifade edilen huzursuz bağırsak sendromunun toplumda oldukça sık karşılaşılan bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, şunları dile getirdi:

“Toplumumuzun yaklaşık yüzde 15-20’sini etkileyen bir rahatsızlık olan bu durum, fonksiyonel bir hastalık olarak tanımlanıyor. ‘Fonksiyonel’ dememizin nedeni, hastada organik bir problem olmamasıdır; yani bu hastalık kansere yol açmaz ve bağırsaklarda herhangi bir organik bozukluk bulunmaz. Ancak, hayatımızı önemli ölçüde etkileyen bir hastalıktır.

Ağır vakalar hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkiliyor

Bu rahatsızlığın en sıkıntı verici belirtileri arasında karında kramp, ağrı, şişkinlik, gaz ve ishal yer almaktadır. Örneğin, yeni bir işe başlayan ya da okula giden çocuklar evden çıkmak istemezler ve şiddetli karın ağrıları yaşayabilirler, tuvalete gitme ihtiyacı duyabilirler. Ağır vakalarda ise ‘Dışarı çıksam nerede tuvalet bulabilirim?’ gibi kaygılar, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir.”

Genetik faktörler önemli bir rol oynayabiliyor

Prof. Dr. Aytaç Atamer, Huzursuz bağırsak sendromunun (IBS) tüm dünyada yaygın olduğunu ama nedenlerinin kesin olarak bilinmemekle birlikte, birçok faktörün rol oynadığının saptandığını kaydederek, “Genetik faktörler önemli bir rol oynayabilir; ailesinde spastik kolon olan kişilerde daha sık görülüyor. Kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla, özellikle 45 yaş altı gençlerde daha yaygın görülüyor. 50 yaş altı kişilerde, 50 yaş üstüne göre iki kat daha sık görülüyor. Hormonlar ve geçirilmiş enfeksiyonlar da etkileyebiliyor. Genetik faktörler ve ailede kazanılmış özellikler gibi birçok unsur bu sendromun oluşumunda iç içe geçmektedir, ancak kesin bir neden belirtmek mümkün değildir.” dedi.

Doktora gitmenin yanında nelere dikkat edilmeli?

Huzursuz bağırsak sendromunun (IBS) belirtilerini yönetmek için öncelikle yenilen gıdaları not etmenin önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Hangi gıdaların semptomları tetiklediğini belirleyip bu gıdaları diyetimizden çıkardığımızda rahatlama sağlanabilir. Bu yöntem, eliminasyon diyeti olarak bilinir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak da önemlidir, çünkü egzersiz endorfin ve serotonin gibi hormonları artırarak rahatlama sağlar. Stresle başa çıkmak da şikayetleri büyük ölçüde azaltabilir.

Bu tür yaygın şikayetlerle karşılaşıldığında, bir gastroenteroloğa başvurmak önemli. Özellikle kilo kaybı, geceleri uykudan uyandıran ishal, rektal kanama, demir eksikliği anemisi, açıklanamayan kusma veya yutma zorluğu gibi belirtiler varsa, daha ciddi bir hastalık olabileceği için tıbbi değerlendirme gereklidir. Huzursuz bağırsak sendromu tanısı konduğunda, bu hastalığın yaşam süresini tehdit etmediği, ancak ciddi rahatsızlıklar yaratabileceği bilinmelidir. Kolon kanseri gibi ciddi hastalıklar konusunda endişeler varsa, mutlaka tıbbi bir değerlendirme yapılmalıdır.”

Tedavisi mümkün olan bir hastalık

Bu hastalığın normalde kronik bir hastalık olduğunu ve tekrarlayabildiğini dile getiren Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Stres dönemlerinde şikayetler giderek artmakta sonra azalmaktadır. Hastaların çok az bir kısmı şiddetli şikayetle başvurmakta bunların muhakkak tedavi edilmesi gerekiyor. Hastalığın tanısının düzgün konulması gerekiyor, tanı konulduktan sonra ise tedavisi mümkün olan bir hastalık.” dedi.

OKUMAYA DEVAM ET

Sağlık

İstanbul’a yaklaşık 900 bin kişiye kanser taraması yapıldı

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı koordinesinde son 5 yılda yaklaşık 900 bin kişiye ücretsiz kanser taraması hizmeti verildi.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı koordinesinde, her ilçede İlçe Sağlık Müdürlükleri, Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM), 15 farklı noktada bulunan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM) ücretsiz meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanser taramaları hizmeti veriliyor.

Tarama sonucu şüpheli kişilerin ilçe sağlık müdürlükleri aracılığıyla randevusu alınarak Tarama Sonrası Teşhis Merkezleri’ne sevk ediliyor.

“Tanı ve tedavi süreçlerini sonuna kadar takip ediyoruz”

Halk Sağlığı Uzmanı Uzman Dr. Büşra Sandıklı, yaptığı açıklamada, Türkiye’de her yıl kutlanan Halk Sağlığı Haftası’nın bu yılki ana temasının “Sağlığını Erteleme, Harekete Geç” olarak belirlendiğini söyledi.

Bu dönemde halk sağlığının ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine dikkati çekildiğini belirten Sandıklı, bu alanda çalışmalarla ilgili toplumda farkındalık oluşturmanın amaçlandığını belirtti.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde kanserin erken teşhisi için çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Sandıklı, “Dünya Sağlık Teşkilatının önerdiği kanser türleri olan meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserleri için ülkemizde ulusal çaplı tarama programı yürütülmektedir. Bu kapsamda biz de İstanbul’da tüm vatandaşlarımıza ücretsiz tarama hizmeti sunuyoruz. Tarama sonucunda bir üst basamağa gitmesi gereken vatandaşlarımızı yönlendirerek tanı ve tedavi süreçlerini sonuna kadar takip ediyoruz.” dedi.

Sandıklı, tarama programlarının amacının sağlıklı bireylerin düzenli aralıklarla takip edilip, henüz hastalık belirtileri ortaya çıkmadan, erken dönemde hastalığın tespit edilerek, yaşam süresini ve kalitesini artırmak olduğunu anlattı.

“Pandemiye rağmen yaklaşık 900 bin vatandaşımızın kanser taramasını yaptık”

İstanbul’da 29 farklı noktada bulunan SHM ve tüm aile sağlığı merkezlerinde rahim ağzı ve kalın bağırsak kanserlerine yönelik taramalar, 15 farklı noktada bulunan KETEM’lerde, meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanser taramaları yapıldığına dikkati çeken Sandıklı, tarama hizmetlerinin ücretsiz verildiğini söyledi.

Sandıklı, meme kanseri tarama programı kapsamında 40-69 yaş arası kadınların 2 yılda bir mamografi çekimiyle tarandığını, gerekli durumlarda klinik meme muayenesi olması için genel cerrahi uzmanına yönlendirildiğini bildirdi.

Ayrıca her ay kadınların kendi kendine meme muayenesi yapması için danışmanlık hizmeti verildiğini vurgulayan Sandıklı, “Rahim ağzı kanseri için 30-65 yaş aralığındaki kadınlara 5 yılda bir HPV/DNA testiyle tarama programları yürütülmektedir. Kalın bağırsak kanser tarama programı kapsamında 50-70 yaş aralığındaki erkek ve kadın tüm bireylerin 2 yılda bir dışkıda gizli kan testiyle taraması yapılmaktadır. Bununla birlikte 10 yılda bir kolonoskopi yapılması için bir üst basamak sağlık kurumuna yönlendirilmesi hizmeti sunulmaktadır. İstanbul’da son 5 yılda pandemiye rağmen yaklaşık 900 bin vatandaşımızın kanser taramasını yaptık. Bu oldukça büyük bir sayı.” diye konuştu.

Uzman Dr. Sandıklı, kanser taramasının önemli olduğunu dile getirerek, Halk Sağlığı Haftası vesilesiyle sağlığı koruma, geliştirme ve sağlık için risk oluşturan faktörlerle mücadele etme bilincini toplumda oluşturabilmeyi, böylece hastalıklar meydana gelmeden evvel önlemeyi veya erken dönemde hastalıkları tespit ederek toplumun hayat standardını yükseltmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Vatandaşların kendilerini sağlıklı hissetseler dahi mutlaka rutin olarak Aile Sağlığı Merkezleri, KETEM‘ler ve Sağlıklı Hayat Merkezlerine düzenli aralıklarla başvurmaları gerektiğine işaret eden Sandıklı, herkese rutin kontrollerini yaptırmalarını tavsiye etti.

OKUMAYA DEVAM ET

Sağlık

Bilim insanları açıkladı: 1 bardak kahve içince neden tuvaletiniz geliyor?

Sabahları güne lezzetli bir kahveyle başlamak harika bir tercih olabilir. Kahve en sık ve severek tüketilen içecekler arasında yer alıyor. Ancak dünya çapında milyonlarca insan bir bardak kahve içtikten sonra benzer bir durum yaşıyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

OKUMAYA DEVAM ET

Sağlık

Doğanın en güçlü D vitamini kaynağı! Kemiklerdeki iltihabı söküyor, ağrıyı azaltıyor

Teknolojiye olan güvenimiz, dijital çağda çalışma, iletişim kurma ve zaman geçirme şeklimizi tamamen değiştirdi. Ancak bu değişim, kemik sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilen hareketsiz yaşam tarzlarına doğru daha büyük bir eğilime de yol açtı. İskelet gücü ve genel kemik sağlığı, uzun süreli oturma, yetersiz egzersiz ve aşırı ekran süresinin neden olduğu kötü duruş kemik sağlığını olumsuz etkiliyor.

Maksat Sağlık

Yayınlandı

:

Tarafından

OKUMAYA DEVAM ET

Trendler